Araf suresi 200 Tefsiri
Eğer sana şeytandan bir vesvese gelirse, hemen Allah'a sığın (O'nu hatırla). Şüphesiz O, hakkıyla işiticidir, tam bilicidir.
Kötülüklerinden korunmak için cahillerden, bozgunculuk ve şerlerinden kurtulmak için şeytanlardan yüz çevrilmesi emrolundu. Cenab-ı Hak: "Şeytandan bir vesvese gelirse" buyurmuştur. Yani şeytan sana vesvese vermek için yaklaşır, kalbine emrolunduğun şeyin aksini sokarsa, seni cahilden yüz çevirmekten engelleyen ve seni onu cezalandırmaya iten bir durum gelirse, hemen Allah'a sığın. Bu halden kurtulmak için Allah'a iltica et, kalbinde ve dilinde Allah'ı an. Şeytanın vesvesesini senden gidersin. Allah, cahillerin cahilliklerinden dolayı söylediklerini, şeytanın dürtüsünden Allah'a sığınmalarını ve diğer mahlukatmın sözlerini işitir. Ona hiçbir şey gizli kalmaz. O, her şeyi bilendir.
Şu ayette, Kur'an okurken istiaze istenmektedir: "Kur'an'ı okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" (Nahl, 16/98-99).
"Eğer şeytandan bir vesvese gelirse" gibi ayetlerde hitap, başta Resulullah (s.a.) olmak üzere bütün mükellefleredir. Çünkü şeytan, bütün insanların kalbine vesvese atar. Nitekim Müslim, Aişe ve İbni Mesud'dan, Peygamber (s.a.)'in şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Hepinizin cinnilerden bir arkadaşı vardır. Ancak Allah ona karşı bana yardım etti de, o müslüman oldu."
Sonra Allahu Teâlâ, şeytanın vesveselerinden kurtulma yolunu açıklayarak şöyle buyurdu: "Sakınan kimseler, şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler." Doğruyu görürler, hak ve iyilik yolunu bilirler. Şeytanın onlara verdiği vesveseyi giderirler, şeytana tabi olmazlar. Basiretli, bilgili ve akıllı davranırlar. Bulundukları halden uyanıp doğru yolu bulurlar. Şeytandan Allah'a sığınma, bir korunma işidir. Şüphesiz korunma ilaçtan daha hayırlıdır. İnsan, bir masiyete düştüğü zaman, tevbe ederek günahını affetmesi için Allah'a döner.
İnsanda, hayra ve şerre karşı bir özlem vardır. Mücahedesi, nefsinin heva-sma, şeytanın vesvesesine üstünlük sağlaması oranında Allah tarafından ödüllendirilir. Tirmizî, Nesaî ve İbni Hibban'm İbni Mesud'dan rivayet ettiği hadiste Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz şeytan da, melek de, insanda konaklar.Şeytanın konaklaması insanı şerre ve hakkı yalanlamaya itmek, meleğin konaklaması ise, hayra ve hakkı tasdike yöneltmektir. Kim bu ikinci hali hissederse, bilsin ki o Allah'tandır. Bundan dolayı Allah'a hamdetsin. Birinci durumu hisseden kimse ise, hemen şeytandan Allah'a sığınsın. Sonra Resulullah şu ayeti okudu: "Şeytan sizi fakirlikle korkutur, size kötü şeyi emreder."
Sonra Allahu Teâlâ, şeytanın bozguncu cahiller üzerindeki etkisinin sınırını zikrederek: "Onların kardeşleri" buyuruyor. Yani şeytanın kardeşleri, muttaki değillerdir. Şeytan, onları saptırır, onlara yardımcı olur, destekte bulunur. Onları saptırmaktan, fesada maruz bırakmaktan geri durmazlar. Onların şer ve fesatta ısrar etmelerini sağlarlar. Çünkü onlar, şeytan kendilerine vesvese verdiği zaman Allah'ı anmazlar. Onun vesveselerinden -ya imansızlıklarından ya da kalblerinde takva olmadığı için- Allah'a sığınmazlar